Yapılan ara zamların dahi birkaç ay içinde anlamını yitirdiği bu sarmal, milyonlarca asgari ücretli, emekli ve memurun bütçesini alarm verme seviyesinin de ötesine taşıdı. Rakamlar, yaşanan refah kaybının boyutunu net bir şekilde gözler önüne seriyor.
Yılın başında 22.104 TL olarak belirlenen ve ara zam yapılmayan asgari ücret, bu fırtınanın merkez üssünde yer alıyor. TÜİK’in açıkladığı ve piyasanın daha yüksek hissettiği %25.43’lük dokuz aylık resmi enflasyon, asgari ücretin alım gücünü tam 5.621 TL eritti. Kâğıt üzerinde 22.104 TL olan maaşın, eylül sonu itibarıyla gerçek değeri 16.483 TL’ye gerilemiş durumda.
Asıl dramatik tablo, bu reel ücretin temel yaşam maliyetleri karşısındaki durumunda ortaya çıkıyor. Türk-İş’in eylül ayı için hesapladığı dört kişilik bir ailenin açlık sınırı 27.970 TL’ye ulaştı. Bu, mevcut asgari ücretin, bir ailenin sadece bir aylık gıda masrafını dahi karşılamaktan 11.487 TL uzakta kaldığı anlamına geliyor. Mutfak, kira ve faturalar arasındaki imkânsız denge, milyonlarca haneyi borçlanma sarmalına itiyor.
Peki, ocak ayında yapılması beklenen %20’lik bir zam çare olabilir mi? Basit bir matematik, bunun yetersiz kalacağını gösteriyor. %20’lik bir artış, maaşa 4.421 TL ekleyecektir. Oysa sadece ilk dokuz ayda yaşanan kayıp 5.621 TL. Yani, daha ilk günden 1.200 TL’lik bir reel kayıpla yeni yıla başlanacak. Bu durum, enflasyon kontrol altına alınmadan yapılan nominal artışların, halkın refahını kalıcı olarak iyileştiremediğinin en acı kanıtıdır.
Enflasyonun yıkıcı etkisi, toplumun hiçbir kesimini ayırt etmedi. Maaş ve aylıklardaki erime tablosu, durumun vehametini özetliyor:
Asgari Ücretli: 9 ayda 5.621 TL alım gücü kaybetti.
En Düşük Emekli: Temmuz’da 2.412 TL zam almasına rağmen, 9 ayda toplam 4.293 TL kaybetti. Zam, kaybın yarısını bile karşılayamadı.
En Düşük Memur Emeklisi: Temmuz zammına rağmen 5.765 TL’lik erime yaşadı.
En Düşük Memur: Maaşı 12.843 TL eridi.
Meslek gruplarına inildiğinde ise tablo daha da çarpıcı hale geliyor. Yüksek enflasyon, unvan ve pozisyon fark etmeksizin tüm kamu çalışanlarının gelirini törpüledi:
Uzman Doktor: 32.068 TL
Profesör: 28.313 TL
Mühendis: 19.884 TL
Avukat: 18.692 TL
Başkomiser: 19.122 TL
Polis Memuru: 17.312 TL
Hemşire: 15.703 TL
Öğretmen: 15.547 TL
Bu rakamlar, Türkiye’de bir “ücret-fiyat” sarmalının ötesinde, bir “gelir krizi” yaşandığını gösteriyor. Maaş artışları, yüksek enflasyon ortamında etiketlere anında yansıyarak bir sonraki ayın kaybını daha en başından hazırlıyor. Bu durum, sadece hane halklarının refahını düşürmekle kalmıyor, aynı zamanda iç talebi zayıflatarak ekonomik büyümeyi de frenliyor.
Kaynak: (Source) Haber Merkezi
Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) geleneksel “satış” modelinin dışına çıkarak başlatacağı “Kiralık Sosyal Konut Projesi”, sadece dar gelirli için bir nefes borusu olmayı değil, aynı zamanda kontrolden çıkan kira piyasasını regüle etme hedefini de taşıyor. Devletin “ev sahibi,” vatandaşın ise “güvenilir kiracı” olacağı bu yeni sistem, Türkiye’nin sosyal konut politikasında bir milat olabilir. Peki, bu sistem […]
Gram altının 5.213 TL ile, ons altının ise 3.923 dolar ile kendi rekorlarını tazelediği bir dönemde, yatırımcıların radarında çok daha parlak bir yıldız var: Darphane Altın Sertifikası (Kod: ALTIN.S1). Yılbaşından bu yana gram altının %74’lük etkileyici getirisine karşılık, yatırımcısına %122,8 gibi olağanüstü bir kazanç sunan bu enstrüman, küçük yatırımcı için adeta oyunun kurallarını yeniden yazıyor. […]
Reyondaki etiket fiyatıyla kasadaki son tutar arasındaki fark, artık münferit bir hatadan çıkıp, tüketicinin cebini hedef alan sistematik bir “pazarlama” tuzağına dönüşmüş durumda. Bu durum, yalnızca birkaç liralık bir farktan ibaret değil; bilinçli bir yönlendirme ve tüketici dikkatsizliğinden beslenen ciddi bir hak ihlalidir. Bir “Hata”dan Daha Fazlası: Bilinçli Bir Strateji İstanbul’dan Ankara’ya, İzmir’den Bursa’ya, ülkenin […]
Bu tür düzenlemelerin sadece bireysel hayatları değil, aynı zamanda işgücü piyasasını ve devletin sosyal güvenlik harcamalarını nasıl etkileyeceğini de analiz etmek gerekiyor. Yapılan yeni açıklamalar, özellikle 46 ile 50 yaş aralığındaki ve prim gün sayısını doldurmuş çalışanlar için yeni bir finansal planlama dönemi başlatıyor. Kimler Avantajlı Konumda? Yeni düzenlemenin temel amacı, Türkiye’de çalışma yaşamının uzun […]
Finans piyasalarından gelen son ve kritik uyarılar, bu alışkanlığın ciddi finansal sonuçları olabileceğini gösteriyor. Bankalar, belirli yatırım amaçlı işlemler nedeniyle müşterilerinin kredi kartı limitlerini geçici olarak kapatabileceği yönündeki açıklamalarını yeniden gündeme taşıdı. Bu durum, anlık mağduriyetlerin ötesinde, kullanıcıların acil nakit ihtiyaçlarını karşılamasını da engelleyebilir. Kredi Kartının Amacı ve Banka Riski Bir ekonomi editörü olarak belirtmek […]
N Kolay Emekli Kredisi, maaşını PTT’den alan emekliler için finansmana erişimi kolay ve “N Kolay” hale getiriyor. Ancak her finansal üründe olduğu gibi, bu krediyi kullanmadan önce tüm detayları, faiz aralıklarını ve kritik başvuru koşullarını bilmek, mali sağlığınızı korumak açısından hayati önem taşıyor. Emeklinin Yüzünü Güldüren Limitler ve Faiz Aralıkları Maksimum Limit: Maaşını PTT’den alan […]