Kirayı ödemeyen kiracıya karşı ev sahibinin başvurabileceği temel yollar şunlardır:
Kiracının kira borcunu belirlenen tarihte ödememesi durumunda atılacak ilk adım, noter aracılığıyla ihtarname göndermektir.
İki Haklı İhtar: Bir kira yılı içinde (aynı kiracıya karşı) kira bedelini ödemediği için yazılı olarak iki haklı ihtar çeken ev sahibi, kira yılının bitiminden itibaren bir ay içinde tahliye davası açabilir.
Temerrüt Nedeniyle Tahliye (Ödeme Süresi): Kiracı, kira bedelini ödemede gecikirse, ev sahibi yazılı olarak en az on gün (konut ve çatılı işyerinde) süre vererek bu sürede borcun ödenmesini isteyebilir. Bu sürede ödeme yapılmazsa, ev sahibi doğrudan tahliye davası veya icra takibi ile birlikte tahliye talebinde bulunabilir.
Ev sahibi, ödenmeyen kira bedellerinin tahsili için icra takibi başlatabilir. Bu takip sırasında, kiracıya hem ödeme emri hem de tahliye ihtarı gönderilir. Kiracının yasal süresi içinde borca itiraz etmemesi veya borcu ödememesi durumunda, hem alacak tahsil edilir hem de tahliye süreci hızlanır.
Ev sahibi hapis hakkı, Türk Borçlar Kanunu’nun 336. maddesi ile düzenlenmiş, ev sahibine, ödenmemiş kira bedellerine karşılık bir güvence sağlayan, nispeten az bilinen ancak yasal bir haktır.
En basit tanımıyla, kira borcunu ödemeyen kiracının, kiralananın (evin) içinde bulunan, kiralananın döşenmesine veya kullanılmasına hizmet eden bazı taşınır eşyalarına, ödenmemiş bir yıllık kira bedeli güvencesi olarak geçici süreyle el koyma hakkıdır.
Bu hak, ev sahibinin alacağını hukuki yollarla tahsil edene kadar eşyalar üzerinde bir nevi rehin hakkı kurarak, kiracıyı kira borcunu ödemeye teşvik eden ciddi bir yaptırımdır.
Ev sahibi hapis hakkı sınırsız değildir ve yalnızca belirli eşyaları kapsar:
El Konulabilecek Mallar: Kiralananın döşenmesine veya kullanılmasına yarayan eşyalardır. Bunlar genellikle mobilyalar, halılar, beyaz eşyalar ve elektronik eşyalar gibi evin demirbaşı sayılabilecek mallardır.
El Konulamayacak Mallar: Kiracının şahsi eşyaları (giysi, kitap vb.), meslek icrası için kullanılan araçlar, paralar, kıymetli evraklar, altın, gümüş, antika gibi süs eşyaları ve Medeni Usul Hukuku’na göre haczi caiz olmayan mallara kesinlikle el konulamaz.
Ev sahibi hapis hakkı, ev sahibinin “kendi kendine adalet sağlama” çabası değildir. Kullanımı kesinlikle hukuki bir prosedür gerektirir ve yasalara uygun hareket edilmezse, ev sahibi hukuki yaptırımlarla, hatta ceza davalarıyla karşılaşabilir.
Ev sahibi, hapis hakkını kullanabilmek için kendi kafasına göre evin kapısını açıp eşyalara el koyamaz. Doğru ve tek yol, bu hakkı Sulh Hukuk Hakimliği veya İcra Müdürlüğü aracılığıyla talep etmektir:
Tespit ve Koruma Talebi: Ev sahibi, kira alacağının güvence altına alınması amacıyla yetkili Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak, hapis hakkına konu olan eşyaların tespit edilmesini ve korunma altına alınmasını talep etmelidir.
İcra Yoluyla El Koyma: Uygulamada bu hak, genellikle İcra Müdürlüğü aracılığıyla, kiracıya karşı başlatılan icra takibi sırasında haciz işlemi şeklinde gerçekleştirilir. İcra memurları, kanuna uygun olarak haczi mümkün olan eşyaları tespit eder ve tutanağa geçirir.
Satış ve Mahsup: Kiracının borcunu ödememesi durumunda, haczedilen bu mallar satılarak elde edilen gelir, ev sahibinin ödenmemiş kira alacağına mahsup edilir.
Kaynak: (Source) Haber Merkezi
Yapılan ara zamların dahi birkaç ay içinde anlamını yitirdiği bu sarmal, milyonlarca asgari ücretli, emekli ve memurun bütçesini alarm verme seviyesinin de ötesine taşıdı. Rakamlar, yaşanan refah kaybının boyutunu net bir şekilde gözler önüne seriyor. Merkez Üssü Asgari Ücret: Açlık Sınırının 11.487 TL Altında Yılın başında 22.104 TL olarak belirlenen ve ara zam yapılmayan asgari […]
Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) geleneksel “satış” modelinin dışına çıkarak başlatacağı “Kiralık Sosyal Konut Projesi”, sadece dar gelirli için bir nefes borusu olmayı değil, aynı zamanda kontrolden çıkan kira piyasasını regüle etme hedefini de taşıyor. Devletin “ev sahibi,” vatandaşın ise “güvenilir kiracı” olacağı bu yeni sistem, Türkiye’nin sosyal konut politikasında bir milat olabilir. Peki, bu sistem […]
Gram altının 5.213 TL ile, ons altının ise 3.923 dolar ile kendi rekorlarını tazelediği bir dönemde, yatırımcıların radarında çok daha parlak bir yıldız var: Darphane Altın Sertifikası (Kod: ALTIN.S1). Yılbaşından bu yana gram altının %74’lük etkileyici getirisine karşılık, yatırımcısına %122,8 gibi olağanüstü bir kazanç sunan bu enstrüman, küçük yatırımcı için adeta oyunun kurallarını yeniden yazıyor. […]
Reyondaki etiket fiyatıyla kasadaki son tutar arasındaki fark, artık münferit bir hatadan çıkıp, tüketicinin cebini hedef alan sistematik bir “pazarlama” tuzağına dönüşmüş durumda. Bu durum, yalnızca birkaç liralık bir farktan ibaret değil; bilinçli bir yönlendirme ve tüketici dikkatsizliğinden beslenen ciddi bir hak ihlalidir. Bir “Hata”dan Daha Fazlası: Bilinçli Bir Strateji İstanbul’dan Ankara’ya, İzmir’den Bursa’ya, ülkenin […]
Bu tür düzenlemelerin sadece bireysel hayatları değil, aynı zamanda işgücü piyasasını ve devletin sosyal güvenlik harcamalarını nasıl etkileyeceğini de analiz etmek gerekiyor. Yapılan yeni açıklamalar, özellikle 46 ile 50 yaş aralığındaki ve prim gün sayısını doldurmuş çalışanlar için yeni bir finansal planlama dönemi başlatıyor. Kimler Avantajlı Konumda? Yeni düzenlemenin temel amacı, Türkiye’de çalışma yaşamının uzun […]
Finans piyasalarından gelen son ve kritik uyarılar, bu alışkanlığın ciddi finansal sonuçları olabileceğini gösteriyor. Bankalar, belirli yatırım amaçlı işlemler nedeniyle müşterilerinin kredi kartı limitlerini geçici olarak kapatabileceği yönündeki açıklamalarını yeniden gündeme taşıdı. Bu durum, anlık mağduriyetlerin ötesinde, kullanıcıların acil nakit ihtiyaçlarını karşılamasını da engelleyebilir. Kredi Kartının Amacı ve Banka Riski Bir ekonomi editörü olarak belirtmek […]