Küresel piyasalar, jeopolitik riskler, enflasyon endişeleri ve merkez bankalarının faiz politikaları üçgeninde agresif dalgalanmalar yaşarken, dikkatler bir kez daha değerli metallere çevrildi. Son yedi haftalık periyotta altın ve gümüşün gösterdiği güçlü yükseliş trendi, piyasa uzmanlarının da radarına takıldı. Altın ve Para Piyasaları Analisti İslam Memiş, Ekol TV’ye yaptığı güncel ve çarpıcı değerlendirmelerle bu trendin perde arkasını aydınlattı.
Memiş’e göre, değerli metal piyasalarındaki bu sert yukarı yönlü hareket, klasik ekonomik göstergelerle açıklanamayacak düzeyde. Deneyimli analist, yükselişin mantıklı ve sağlam bir zemine oturmadığını belirterek, yatırımcıları potansiyel risklere karşı uyardı.
İslam Memiş’in analizlerinin temelini, son dönemdeki fiyat hareketlerinin ‘sağlıksız’ olduğu tezi oluşturuyor. Altın fiyatları yedi hafta üst üste yükseliş kaydederken, gümüş de bu trendi yakından takip etti. Ancak Memiş, bu denli güçlü bir ivmenin nedenleri arasında gösterilen klasik tetikleyicilerin (Fed’in olası faiz indirimleri, ABD hükümetinin kapanma riski, jeopolitik gerilimler) mevcut fiyatlamayı açıklamakta yetersiz kaldığını vurguladı.
Memiş, Eylül ayında yaşanan sert fiyat dalgalanmalarının hiçbir somut ekonomik nedene bağlanamayacağını ifade etti ve bu durumu piyasalardaki temel sorunun bir göstergesi olarak yorumladı:
“Bu başlıkların hiçbiri bu derece sağlıksız fiyat hareketlerini açıklamıyor. Özellikle Eylül ayında yaşanan bu sert dalgalanmaları hiçbir nedene bağlamıyorum. Burada ciddi bir belirsizlik söz konusu ve piyasa uzun vadeyi fiyatlamaya çalışıyor gibi görünüyor.”
Memiş, altındaki güçlü yükselişin son günlerde yerini Bitcoin’e bıraktığını da kaydetti. Bu ani değişim, yatırımcıların risk algısının ve getiri arayışının ne kadar dinamik olduğunu gösteriyor.
Analist, ABD’de kısa sürmesi beklenen hükümetin kapanma riskinden ziyade, piyasanın asıl olarak ABD Merkez Bankası (Fed) politikalarına odaklandığını belirtti. Bununla birlikte, Memiş dikkatleri siyasi bir sürprize çekti: Donald Trump’ın, Fed Başkanı Jerome Powell hakkında alabileceği olası sürpriz kararların da piyasalar için önemli bir belirsizlik kaynağı olduğunu dile getirdi. Bu tür siyasi müdahaleler, her zaman beklenmedik dalgalanmaları tetikleyebilir.
İslam Memiş, son dört haftalık fiyat hareketlerini derinlemesine analiz ettiğinde, piyasanın iki büyük ve radikal senaryoyu fiyatladığı tezini ortaya attı: “Ya büyük bir savaş ya da ciddi bir ekonomik çöküş.”
Bu iki senaryo, tarihsel olarak altın ve gümüşün en çok değerlendiği ortamları temsil ediyor. Ancak Memiş, mevcut veriler ışığında bu fiyatlamanın bir ‘manipülatif hareket’ olabileceği uyarısında bulunmaktan da çekinmiyor. Altının son dönemdeki 400 dolarlık artışla 3.900 dolara kadar çıkışını hatırlatan Memiş, 17 Eylül’deki 25 baz puanlık Fed faiz indiriminin bile zaten önceden fiyatlandığını, buna rağmen bu denli agresif bir tırmanışın mantıksız olduğunu savundu:
“Savaş yok, ekonomik verilerde sorun yok, hiçbir gerekçe yok… Bu tarz sağlıksız fiyatlamalar her zaman düzeltmeye ihtiyaç duyar.”
Memiş’e göre, bu sağlıksız fiyat hareketlerinin ardından sert bir düşüş veya düzeltme yaşanması ihtimali oldukça yüksek. Bu durumda yatırımcıların nasıl bir strateji izlemesi gerektiğine dair somut ve dengeli bir öneri sundu.
Risk Belirleme: Elinde altın bulunduran bir yatırımcının, sert düşüş ve düzeltme ihtimalini yüzde 50 olarak görmesi.
Kar Realizasyonu: Eğer düşüş ihtimali yüzde 50 ise, elindeki altının yüzde 50’sini satarak kâr realize etmesi ve riski azaltması.
Trend Takibi: Yükseliş trendinin sürmesi ihtimalini de yüzde 50 olarak kabul ederek, kalan yarısını tutmaya devam etmesi.
Bu ‘yüzde 50’ stratejisi, hem potansiyel düzeltme riskine karşı bir güvenlik önlemi almayı hem de yükseliş trendinin devam etmesi durumunda fırsatı kaçırmamayı hedefleyen dengeli bir yaklaşım sunuyor.
Uzun Vadeli Hedefler Değişmedi: Gram Altında 6.500 TL Beklentisi
Kısa vadede düzeltme uyarısı yapan İslam Memiş, uzun vadeli beklentileri konusunda ise kararlılığını koruyor. Ezgi İzgi’nin sorusu üzerine, daha önce yıl sonu için ons altında 4 bin dolar ve gram altında 5 bin 600 TL beklentisi olan piyasa uzmanlarının tahminlerini hatırlattı ve kendi uzun vadeli pozitif görüşünü yineledi.
Memiş, özellikle 2026 yılına yönelik hedeflerini detaylandırarak, Türk yatırımcılar için kritik seviyeleri işaret etti:
Gram Altın Hedefi (2026): 6 bin 350 TL ve ardından 6 bin 500 TL seviyeleri.
Bu hedefler, küresel finansal sistemdeki yapısal sorunların ve uzun soluklu enflasyonist baskıların değerli metallerin lehine çalışmaya devam edeceği beklentisini yansıtıyor.
Piyasadaki mevcut belirsizlik ortamında, yatırımcıların panik kararlar almaması gerektiğini vurgulayan İslam Memiş, daha temkinli ve rasyonel bir yaklaşım önerdi.
Analist, son değerlendirmesinde yatırımcılara net bir yol haritası çizdi:
“Böyle dönemlerde piyasayı dışarıdan izlemek daha doğru olur. Altın ve gümüş gibi varlıklar yerine, hangisi ucuzsa ona yönelmek daha mantıklıdır.”
KAYNAK SOURCE: EKOLTV
Yapılan ara zamların dahi birkaç ay içinde anlamını yitirdiği bu sarmal, milyonlarca asgari ücretli, emekli ve memurun bütçesini alarm verme seviyesinin de ötesine taşıdı. Rakamlar, yaşanan refah kaybının boyutunu net bir şekilde gözler önüne seriyor. Merkez Üssü Asgari Ücret: Açlık Sınırının 11.487 TL Altında Yılın başında 22.104 TL olarak belirlenen ve ara zam yapılmayan asgari […]
Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) geleneksel “satış” modelinin dışına çıkarak başlatacağı “Kiralık Sosyal Konut Projesi”, sadece dar gelirli için bir nefes borusu olmayı değil, aynı zamanda kontrolden çıkan kira piyasasını regüle etme hedefini de taşıyor. Devletin “ev sahibi,” vatandaşın ise “güvenilir kiracı” olacağı bu yeni sistem, Türkiye’nin sosyal konut politikasında bir milat olabilir. Peki, bu sistem […]
Gram altının 5.213 TL ile, ons altının ise 3.923 dolar ile kendi rekorlarını tazelediği bir dönemde, yatırımcıların radarında çok daha parlak bir yıldız var: Darphane Altın Sertifikası (Kod: ALTIN.S1). Yılbaşından bu yana gram altının %74’lük etkileyici getirisine karşılık, yatırımcısına %122,8 gibi olağanüstü bir kazanç sunan bu enstrüman, küçük yatırımcı için adeta oyunun kurallarını yeniden yazıyor. […]
Reyondaki etiket fiyatıyla kasadaki son tutar arasındaki fark, artık münferit bir hatadan çıkıp, tüketicinin cebini hedef alan sistematik bir “pazarlama” tuzağına dönüşmüş durumda. Bu durum, yalnızca birkaç liralık bir farktan ibaret değil; bilinçli bir yönlendirme ve tüketici dikkatsizliğinden beslenen ciddi bir hak ihlalidir. Bir “Hata”dan Daha Fazlası: Bilinçli Bir Strateji İstanbul’dan Ankara’ya, İzmir’den Bursa’ya, ülkenin […]
Bu tür düzenlemelerin sadece bireysel hayatları değil, aynı zamanda işgücü piyasasını ve devletin sosyal güvenlik harcamalarını nasıl etkileyeceğini de analiz etmek gerekiyor. Yapılan yeni açıklamalar, özellikle 46 ile 50 yaş aralığındaki ve prim gün sayısını doldurmuş çalışanlar için yeni bir finansal planlama dönemi başlatıyor. Kimler Avantajlı Konumda? Yeni düzenlemenin temel amacı, Türkiye’de çalışma yaşamının uzun […]
Finans piyasalarından gelen son ve kritik uyarılar, bu alışkanlığın ciddi finansal sonuçları olabileceğini gösteriyor. Bankalar, belirli yatırım amaçlı işlemler nedeniyle müşterilerinin kredi kartı limitlerini geçici olarak kapatabileceği yönündeki açıklamalarını yeniden gündeme taşıdı. Bu durum, anlık mağduriyetlerin ötesinde, kullanıcıların acil nakit ihtiyaçlarını karşılamasını da engelleyebilir. Kredi Kartının Amacı ve Banka Riski Bir ekonomi editörü olarak belirtmek […]