Biyokütle yatırımlarının neden durduğu hakkında görüşlerimizi paylaşmıştık. İlgili yazıyı buradan okuyabilirsiniz. Eski Yekdem bittikten sonra aslında bütün Yenilenebilir Enerji yatırımları durma noktasına geldi, tek artışta olan lisanssız elektrik üretimi, onunda yaklaşık %90’ı güneş yani piyasa tabiriyle ÇATI GES’ler. Lisanssız bilmeyenler için kısaca elektrik öztüketimini kendi kurduğu enerji tesisi ile karşılamak ve bir o kadarını şebekeye satmak ama hangi fiyattan? Tabi ki hangi fiyattan faturalandırılıyorsa o fiyattan. Yani satış fiyatından bu yeni yekdem fiyatının neredeyse 2 katına denk geliyor bazı tarifelerde. Bu şartlarda lisanssız yatırımı çok cazip hale geliyor. O yüzden Türkiye kurulu gücünde en büyük ve anlamlı artış ÇATI GES’lerde.

Biyokütle, Jeotermal, Hidroelektrik santrali gibi kompakt ve taşınabilir olmayan sistemler maalesef bundan pek faydalanamıyor. O yüzden genel itibariyle Güneş panelleri tek alternatif gibi görünüyor.

Biyokütle tarafında ise Enerji tesisi kuran firmaların büyük çoğunluğu atığı dışarıdan temin ediyor, atık olmadığında malum tesis çalışmayacağından en önemli gereksinimde dışarıya bağımlı tesisler bazen büyük sorun yaşıyor. Atık bulamıyor, bulsa nakliyesi sorun oluyor vs vs.

Atığı olan Büyükbaş hayvan ve tavuk çiftliklerinin ise elektrik öztüketimleri çok az. Dolayısıyla lisanssız elektrik satış kampanyasından (!) faydalanamıyorlar ????

EPDK’ya önerimiz başta çiftlikler olmak üzere belirli bir miktar düzenli atığı olanlara lisanssız elektrik satış izni verilmeli. Böylece hem atıklar yerinde bertaraf edilmiş olacak hem de biyokütle tesis yatırımları artacaktır.

Şuan kurulu gücümüz 2 Gw civarında, Türkiye Biyokütle Enerjisi Potaniyeli Atlasına göre sırf Kanatlı Hayvanların atığı 2 GW’lık potansiyele işaret ediyor. Yani Türkiye’nin Biyokütle toplam kurulu gücüne eşit. Büyükbaş hayan, ormansal, bitkisel, evsel, sanayi atıklarını hesaba dahil etmedik bile. Çatı GES’lerde olan büyüme grafiğini o zaman Biyokütle alanında da görebiliriz. Bu fırsattan faydalanmak isteyen bazı yatırımcıların çiftlik yatırımı bile yapabileceklerini düşünüyorum ki buda hayvancılığa dolaylı bir katkı olabilir. 

Özetle önerimizi yinelersek Atığı olan tüm işletmelerin tescil edilmiş atıkları oranında öztüketim ve sözleşme gücüne bakılmaksızın, lisanssız kapasite alıp öztüketim fiyatından satabilmeleri.  

Bu önerimizi bir örnek üzerinden açıklayalım;

Büyükbaş hayvan tesislerinin il ve ilçe tarıma kayıtlı olan hayvan sayısı ve atık miktarı belirlidir. Bunun üzerinden bir çiftlik 1 mw lisanssız elektrik üretim izni aldı diyelim. Öztüketimi sadece 100 kw/h olsun ve kw/h başına 3,5 TL den faturalandırılıyor olsun. Lissanssız Biyokütle tesisi kurup  kendi atıklarından 1 mw/h saat elektrik üretip 100 kw/h lık kullandığı kısmı mahsauplaşılsın,  kalan 900 kw/h lık üretim fazlasını yine faturalandırıldığı 3,5 TL üzerinden şebekeye geri satabilsin.  

Sıfır atığın önemsendiği ülkemizde, karbonsuzlaşma ve yenilenebilir enerji hedeflerinde Biyokütle yatırımlarının önünün açılması için bu tarz iyileştirmelerin yapılmasının çok gerekli ve faydalı olacağını düşünüyoruz.  Yetkililerimizin bu tarz önerileri ciddi şekilde ele almasını temenni ediyoruz.