Biyometan nihai enerji tüketiminde doğal gazın yerini kademeli olarak alacak
Frontier Economics'in yeni raporuna göre gazlar, Avrupa'nın enerji sisteminin karşılanabilirliğini, güvenliğini ve sürdürülebilirliğini sağlamak için iyi bir konumdadır.
Ensuring Resilience in the European Energy Transition: Strategic Use of Gases to Deliver EU Climate Ambition başlıklı rapor , endüstri kuruluşu Eurogas tarafından yaptırıldı..
Bulgular, doğal gazın, yenilenebilir ve düşük karbonlu gazların Avrupa'nın 2050 yılına kadar net sıfır enerji geçişini sağlamadaki önemini göstermektedir.
Çalışmaya göre, artan elektrifikasyonla birlikte çalışan gazlar, enerji sisteminin endüstriyel rekabeti desteklemeye uygun olmasını ve jeopolitik riskten korunmasını sağlamaya yardımcı olabilir. Gazın yalnızca bir geçiş yakıtı olarak genel çerçevesinin aksine, rapor 2050 yılına kadar gazların nihai enerji talebinde önemli olmaya devam edeceğini göstermektedir.
Hidrojen ve türevleri, biyometan nihai enerji tüketiminde doğal gazın yerini giderek alırken, ikinci en büyük enerji taşıyıcısı olarak ortaya çıkabilir.
Rapor, gazların Avrupa'nın enerji sisteminin dayanıklılığını oluşturmasıyla, istenen geçiş yollarından sapmalar meydana gelirse gazların daha da önemli olacağını göstermektedir.
Eurogas'a göre, jeopolitik türbülans AB genelinde fiyatları etkilediğinden, bu durum bugün zaten test ediliyor. Eurogas, raporun bulgularına dayanarak, Avrupa liderlerini temel gazları zamanında teslim etmek için hemen harekete geçmeye çağırdı. Bu, yatırım ve politikaları yenilenebilir ve düşük karbonlu gazlara hızla aşamalı olarak geçmeye ve mevcut altyapıyı kullanmaya odaklamak anlamına geliyor.
Ticaret birliği, bu gaz bazlı çözümlerin çoğunun yurtiçinde teslim edilebileceğini ve ithalata olan bağımlılığı azaltabileceğini söyledi.
Eurogas Genel Sekreteri Andreas Guth şunları söyledi: "Avrupa'da başarılı bir enerji dönüşümü, uygun fiyatlılık, güvenlik ve sürdürülebilirlik arasında doğru dengeyi sağlamaya dayanır. Doğal gaz, yenilenebilir ve düşük karbonlu gazlar, yalnızca Avrupa'nın endüstriyel rekabet gücünü korumakla ve enerji fiyatlarını dengelemekle kalmayıp, aynı zamanda net sıfıra doğru ilerlerken değişen koşullara uyum sağlamak için gereken esnekliği de sağlayan dayanıklı bir enerji sistemi için olmazsa olmazdır."
BİR CEVAP YAZ