NASA Başkanı Sean Duffy’nin vizyonu, Apollo görevlerinin kısa süreli ziyaretlerinin çok ötesinde. Duffy, insanlığın Ay’a kalıcı olarak yerleşmesini sağlayacak olan bu projenin temelini sürdürülebilir enerji ve kendi kendine yetebilirlik üzerine kurduğunu belirtti.
Ay’da uzun süreli yaşamın önündeki en büyük engel enerji ihtiyacıdır. Ay’ın iki haftalık uzun geceleri, Güneş enerjisi gibi geleneksel çözümleri yetersiz kılmaktadır. Duffy, bu sorunun tek köklü çözümünün nükleer enerji olduğunu vurguladı.
Duffy, “Ay’da yalnızca bir ileri üs değil, nükleer enerjiyle çalışan bir köy olacak. Nükleer güç, uzun Ay gecelerinde dahi kesintisiz enerji sağlayarak, suyu buza çevirmemize, oksijen üretmemize ve hatta Ay toprağından (regolit) yapı malzemeleri üretmemize olanak tanıyacak. Bu, bir üs değil, gerçekten yaşanabilir bir yerleşke kurmak demektir.” sözleriyle hedeflerinin büyüklüğünü ortaya koydu.
Bu plan, NASA’nın geçtiğimiz yıllarda başlattığı ve Ay’da küçük nükleer reaktörler geliştirme çalışmalarını hızlandıran programlarla da tam olarak örtüşüyor. Uzmanlar, Ay’da kullanılacak bu reaktörlerin yeryüzündekilerden çok daha küçük, hafif ve güvenli olacağını, amacın temel yaşam destek sistemlerini ve bilimsel operasyonları sürekli çalıştırmak olduğunu belirtiyor.
Sidney’deki Uluslararası Uzay Kongresi’nde, ABD, Çin, Japonya, Hindistan, Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve Kanada Uzay Ajansı (CSA) yöneticileriyle birlikte oturuma katılan Sean Duffy’nin açıklamaları kadar, Rusya’nın bu önemli listenin dışında tutulması da dikkat çekti.
NASA Başkanı, bu duruma dolaylı yoldan gönderme yaparak, ABD’nin uzaydaki yaklaşımını net bir şekilde tanımladı:
“Uzaya barış için geliyoruz. İnsanların topraklarını almak gibi bir işimiz olmadı. Bizim amacımız, tüm insanlığın yararına olacak şekilde, uzayda keşfi ve yaşamı sürdürülebilir kılmaktır.”
Bu açıklama, ABD’nin uluslararası uzay iş birliklerinde Çin ile rekabet ederken, Rusya’yı stratejik ortaklar listesinden çıkardığını teyit eden önemli bir diplomatik mesaj olarak yorumlandı. NASA’nın Artemis programı altında kurduğu Artemis Anlaşmaları, uzay keşfinde şeffaflık ve barışçıl kullanımı temel alırken, Rusya bu anlaşmalara katılmayı reddetmişti.
NASA’nın 10 yıllık vizyonu sadece Ay ile sınırlı değil. Duffy, Ay köyünün kurulmasının, insanlığın bir sonraki büyük hedefi olan Mars’a yolculuk için hayati bir basamak olacağını belirtti.
Duffy, “Ay’daki bu kalıcı yerleşim, bize Mars’a insan göndermeden önce ihtiyaç duyduğumuz tüm yaşam destek teknolojilerini, uzun süreli radyasyondan korunma yöntemlerini ve kapalı döngü sistemlerini test etme imkânı sunacak. Ay’a yerleştiğimizde, Mars’a insan göndermeye de çok yaklaşmış olacağız,” dedi.
Bu yaklaşım, Ay’ın bir “ara üs” veya “kalkış rampası” olarak kullanılması fikrini güçlendiriyor. Ay’ın düşük yer çekimi ve Dünya’ya yakınlığı, Mars’a yapılacak uzun ve zorlu yolculuklar için gerekli olan ağır donanım ve yakıtı daha az enerjiyle fırlatma imkânı sunarak maliyetleri düşürebilir ve görevin başarısını artırabilir.
KAYNAK SOURCE: HABER MERKEZİ
C-200’ün en önemli özelliği, saniyede 40 bin mikro titreşim üretmesi. Bıçağın sapında yer alan piezoelektrik kristaller, düğmeye basıldığında enerji üretiyor ve bu enerji bıçağın metal gövdesine aktarılıyor. Bıçak, yalnızca 10 ila 20 mikron arasında ileri-geri hareket ediyor; bu mesafe, bir tuz tanesinin genişliğinin dörtte biri kadar. Ancak bu mikro hareketler saniyede on binlerce kez tekrarlandığında, […]