90’lı yıllarda hemen hemen her evde bulunan, ancak “misafir gelince” dahi kullanılmaya kıyılamayan bu porselenler, şimdilerde nostalji tutkunlarının ve koleksiyonerlerin gözdesi. Öyle ki, bazı online satış platformlarında tek bir takım için istenen fiyatlar dudak uçuklatıyor; 45.000 TL’ye varan etiketler görülüyor! Ancak sektörün uzmanları, bu şişirilmiş rakamlara karşı tüketicileri uyarıyor: “Her ürünün bir ederi vardır, bu rakamlar abartı.”
Geçmişten günümüze uzanan nostalji trendi, özellikle ikinci el ve vintage ürünlere olan rağbeti inanılmaz boyutlara taşıdı. Bu akımın son ve en parlak yıldızı ise sarı ve renkli porselen takımlar oldu. Bir zamanlar annelerimizin çeyiz listelerinin başında yer alan, düğün hediyesi olarak alınan ve salonların en görünür yerinde, o meşhur camlı vitrinlerin baş köşesini süsleyen bu takımlar, uzun yıllar boyunca “kullanılmama” lüksünü yaşadı.
Bu porselenlere olan ilginin temelinde yatan en büyük faktörlerden biri, hiç şüphesiz duygusal bağ ve nostalji ihtiyacı. Tüketiciler, sadece bir tabak ya da fincan takımı almıyor; çocukluklarının sıcak anılarını, anneanne veya babaanne evlerinin huzur veren atmosferini ve geçmişin “iyi günlerini” satın alıyorlar.
İkinci el pazarlarında porselen avına çıkan nostalji tutkunları, bu objeler aracılığıyla evlerinde o ruhu yeniden yaratmak istiyor. İşletmeciler, talebin özellikle 1980’ler ve 1990’ların başındaki döneme ait parçalara yoğunlaştığını belirtiyor: “1980’lerde her evde olan şeyler şu anda tekrar rağbet görmeye başladı.” Bu ifade, porselenlerin sadece bir eşya değil, kolektif bir hafızanın parçası olduğunu gösteriyor.
Bu yeni popülerlik dalgası, porselenlerini yıllarca saklayanlar için bir hazineye dönüşürken, onları bir zamanlar “gereksiz yük” görüp atanlar için ise büyük bir pişmanlık kaynağı oldu. Mikrofon uzatılan pek çok kişi, bu takımların kendi evlerinde de bulunduğunu dile getirirken, paha biçilemez bir anıyı elinden kaçıranların itirafları dikkat çekiyor: “Eskiden vardı. Annemindi, verdik. Çok üzgünüz verdik diye.”
Bu itiraflar, ‘biriktirme’ kültürünün değerini bir kez daha ortaya koyuyor. Çoğu zaman “yer kaplıyor” diye elden çıkarılan eşyaların, yıllar sonra hem manevi hem de maddi olarak büyük bir değer kazanabileceği gerçeğiyle yüzleşiliyor. Porselenlerini hala saklayanlar ise şanslı azınlık: “Evde kutunun içinde duruyor. Kimseye iki de vermemişim,” diyerek hem manevi değerine sahip çıkıldığını hem de maddi getirisinin farkında olunduğunu gösteriyor.
Porselenlere olan talebin artmasıyla birlikte, online platformlarda gözlemlenen fiyat balonları sektörü de alarma geçirdi. Bazı internet sitelerinde, nadir olduğu iddia edilen veya abartılı hikayelerle sunulan porselen takımları için 45 bin TL gibi akıl almaz rakamlar istenmesi, antikacıların ve sektör uzmanlarının tepkisini çekti.
Antika değerleme uzmanları, yeniden popüler olan bu fincan ve tabaklar için tüketiciyi net bir dille uyarıyor: “Her ürünün bir ederi vardır. Aman dikkat.” Yüksek fiyat etiketi görenlerin heyecanına kapılmaması gerektiğini vurgulayan bir antikacı, bu rakamların gerçekçi olmadığını ifade ediyor: “Onlar abartı. Bir de perde çıkardılar. Onlar sosyal medyanın abartıları.”
Bu kritik uyarı, alıcıların gerçek değer analizi yapmasının ve piyasa araştırması yapmasının ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Uzmanlar, genellikle komple bir takımın, nadirliğine, markasına ve kondisyonuna bağlı olarak 2.000 ila 2.500 TL bandında satıldığını, bu rakamın üzerindeki astronomik fiyatların ise spekülatif olduğunu belirtiyor. Tüketicilerin, “hızlı zengin olma” vaadiyle sunulan bu yanıltıcı fiyat etiketlerine karşı uyanık olması gerekiyor.
KAYNAK SOURCE: SHOW HABER
Son dönemde popülerlik kazanan bir kişilik testi, bu basit alışkanlığı mercek altına alıyor ve sadece tek bir soruyla hakkınızda şaşırtıcı yorumlar ortaya koyuyor: “Siz kalemi nasıl tutuyorsunuz?” Bu test, özellikle “Zeki miyim, yoksa doğuştan Lider mi?” sorusuna yanıt arayanların dikkatini çekiyor. Unutmamak gerekir ki bu tarz kişilik testleri, bilimsel kesinlikten ziyade eğlenceli ve düşündürücü birer […]
Peki, balın faydaları yalnızca öksürük ve nezleyi kesmekten mi ibaret? Kesinlikle hayır. Uzmanlar, düzenli ve bilinçli bal tüketiminin, günlük yaşam kalitesinden ciddi hastalıklara karşı koruyucu etkiye kadar geniş bir yelpazede fayda sağladığını belirtiyor. Balın Bilimsel Temelli Faydaları: Neden Tüketmeliyiz Balın binlerce yıldır “şifalı” olarak kabul edilmesinin ardında somut bilimsel gerçekler yatmaktadır. Bu faydaları, balın benzersiz […]
Kimi zaman alerjinin, kimi zaman soğuk algınlığının habercisi olan hapşırma, aslında vücudumuzun bir ‘acil durum tahliye sistemi’. Peki, bu kadar hayati bir fonksiyon hakkında ne kadar bilgi sahibiyiz? En popüler şehir efsanesinden, en uzun süren hapşırık nöbetine kadar, bu benzersiz refleksin bilinmeyen yönlerini sizin için araştırdık. Efsane mi Gerçek mi? Hapşırırken Gözlerinizi Açık Tutmak Hapşırma […]
Anadolu’da yıllardır süregelen bir alışkanlıkla, faturaları kontrol altında tutmak için battaniyelere sarılmak ya da evi bölgesel ısıtmak gibi yöntemlere başvurulur. Oysa, hem konforunuzdan ödün vermeyeceğiniz hem de doğal gaz faturanızda hissedilir bir düşüş sağlayabilecek, basit ve pratik bir yöntem var. Üstelik bu yöntem, kış gelmeden önce yalnızca birkaç dakikanızı alacak bir ayarla ilgili. İşte evinizin […]
Sosyal medyada hızla yayılan ve zekâ testlerini sevenleri adeta bir düelloya davet eden yeni bir optik illüzyon gündemde. Düzinelerce kurdun arasına ustalıkla gizlenmiş tek bir kediyi bulmayı gerektiren bu test, “dahi seviyesi” olarak nitelendiriliyor. Yapılan denemelerde, 2150 katılımcıdan yalnızca 71’inin kediyi 10 saniye gibi kısa bir sürede bulabildiği iddia ediliyor. Peki, siz o keskin gözlü […]
İşte astrolojik haritalarında kibir ve bencillik potansiyeli taşıyan, “ben bilirim” tavrıyla öne çıkma eğilimindeki o 3 burç ve bu davranışlarının altındaki derin motivasyonlar. 1. Aslan (23 Temmuz – 22 Ağustos): Sahnenin Doğal Lideri mi, İlgi Bağımlısı mı? Zodyak’ın kralı veya kraliçesi olarak bilinen Aslan burçları, doğal bir karizmaya, liderlik vasıflarına ve cömert bir kalbe sahiptir. […]